Sunday 23 December 2007

Mike Hammer


Hususi Hafiye Mayk Hammer

Edebiyatımıza ’Esir Şehrin İnsanları’, ’Karılar Koğuşu’, ’Yorgun Savaşçı’, ’Devlet Ana’, ’Kurt Kanunu’ gibi unutulmaz eserler kazandıran Kemal Tahir’in ‘esas’ romanlarının yanı sıra geçimini sağlayabilmek için F.M. İkinci takma adıyla yazdığı Mayk Hammer’in maceraları, bu ay İthaki Yayınları’ndan çıkıyor.


ÖZLEM ÖZ (Milliyet Sanat)

1953 yılında Refik Erduran, Ertem Eğilmez ve Haldun Sel’in ortaklaşa kurdukları Çağlayan Yayınevi, kapakları renkli ve çarpıcı çizimlerle bezeli, cep kitabı boyutlarında ve görece ucuz sayılabilecek popüler romanlar yayımlamaya başlar. Bu kitaplardan biri olan ve ABD’li yazar Mickey Spillane imzasını taşıyan ’Kanun Benim’ (’I, the Jury’, çev.: F.M. İkinci, yani Kemal Tahir) 1954 yılında yayımlanır ve inanılmaz bir ilgi görür; öyle ki, çok kısa sürede yeni baskıları yapılan kitap, 100 binin üzerinde bir satış rakamına ulaşır. ’Kanun Benim’in başarısı üzerine, Çağlayan Yayınevi diğer Mike Hammer maceralarının da çevrilip yayımlanacağını duyurur: ’Müjde! Dedektif sahasına bir sağ kroşe gibi giren Mayk Hammer ‘Kanun Benim’ macerasıyla Türk halkını da hayran bıraktıktan sonra yayınevimize bir mektup sağanağı yağdı. Neticesi: Mayk’ın bütün maceralarını bastık. Elimizde hazır bulunan bu kitapları kısa fasılalarla okuyucularımıza takdim edeceğiz. Sizi çetin döğüşler, kıvrak kadınlar ve uykusuz geceler bekliyor!’Mickey Spillane’in Çağlayan Yayınevi’nden çıkan diğer kitapları da aynı başarıyı tekrarlar. Fakat olay burada noktalanmaz; çünkü, yayımlanan Mayk Hammer romanlarını yalayıp yutmuş okurlar yeni Mayk Hammer maceraları talep ederler. Ancak Spillane, altı adet Hammer romanı yazdıktan sonra kitap yazmaya ara vermiştir. Bu durum, talebi karşılama hevesindeki yayıncıların yerli yazarları sahte Mayk Hammer maceraları yazmaya teşvik etmeleri sonucunu doğurur. Nitekim, 1950’li ve ‘60’lı yıllarda Türkiye’de 250’nin üzerinde sahte Mayk Hammer macerası yayımlanır. Bu noktada not etmek gerekir ki, o dönemde bu çeşit bir taklitçilik Türkiye’de yayıncılar için pek de yeni bir şey değildi; Sherlock Holmes, Arsene Lupin, Nick Carter ve Nat Pinkerton gibi kahramanlar pek çok sahte macerada boy göstermişlerdi.


İlk orijinal Mike Hammer


Orijinal ‘Mike Hammer’ macerlarının yazarı Mickey Spillane (gerçek adı Frank Morrison Spillane) 1918 New York doğumlu. Yazmaya 1930’lu yılların sonunda bazı polisiye dergilere hikayeler ve çizgi romanlar için senaryolar yazarak başlıyor. İkinci Dünya Savaşı’na da katılan yazar, 1946’da New York’a ve yazın kariyerine geri dönmesinin ardından, 1947 yılında ’Kanun Benim’ adlı ilk Mike Hammer macerasını dokuz gün gibi bir sürede yazıp tamamlıyor. Kitabın büyük ilgi görerek 60 milyondan fazla satması üzerine Spillane, 1950-52 yılları arasında beş yeni Mike Hammer macerası daha kaleme alıyor. Yazarın bütün dünyada çok sevilen Mike Hammer maceralarından her birini yaklaşık iki haftada tamamladığı ve bitirdikten sonra metinler üzerinde düzelti yapmayı reddettiği söylenir. Mike Hammer karakterine kısaca değinecek olursak, dedektifimiz günlerini güzel ve sadık yardımcısı Velda ve yakın arkadaşı New York Polis Departmanı’ndan Pat Chambers ile beraber katiller, gangesterler ve nefes kesici güzellikte kadınlar arasında geçiren ve ’polislerin uymak zorunda oldukları kanunlar’a kendisini pek de bağlı hissetmeyen, ’hem hakim hem jüri hem de kararı yerine getirecek cellat’ rolünü bizzat üstlenen, kısaca kendi adaletini kendisi sağlamakta kararlı bir ’hususi hafiye’dir. Oldukça kaba saba bir karakter olarak çizilen Mike Hammer, Hadise Yayınevi için çok sayıda sahte Mike Hammer öyküsü yazan Afif Yesari’nin deyimiyle ’ipe sapa gelmez hergelenin teki’dir. Kahramanımızı daha yakından tanımanın belki de en iyi yolu, orijinal Mike Hammer (Türkiye’de yayımlanan çevirilerde ve sahte maceralarda Mayk Hammer) serisinin ilki ve en ünlüsü ’Kanun Benim’e kısaca bir göz atmak olabilir. Romanı, savaş sırasında onun için kolunu feda etmiş can dostu Jak’in öldürülmesiyle intikam hislerine boğulan Mayk Hammer’in uyuşturucu çeteleri ve cazibeli kadınlar arasında geçen oldukça heyecanlı bir macerası olarak özetlemek mümkün. Macera, Mayk Hammer ve arkadaşı polis müfettişi Pat’in ’Olayı kim daha önce çözecek acaba?’ yarışı ile de renklendirilmiş. Tahmin edilebileceği gibi, tuttuğunu koparan, acımasız, kararlı dedektifimiz, kimliğini açığa çıkardığında kurşunları katilin karnına yağdırmakta tereddüt etmiyor. Öte yandan, Mayk Hammer’ın ’ruhum’, ’şekerim’, ’meleğim’ diye hitabettiği ’şahane’ kadınlar Mayk’a kendilerini teslime gayet hazır görünüyorlar; zaten romanın en meşhur bölümlerinden biri de, finalde gerçekleşen striptiz sahnesi. Ancak, ’Mayk’ın kadınları’ arasında dedektifimizle ilişkisi açısından süreklilik arz eden ve kendisine ayrı bir statü atfedilen bir kadın da var: Velda. Mayk Hammer’dan dinleyelim: ’Size buracıkta aramızda kalmak şartiyle şunu söyliyeyim ki, son zamanlara kadar kendisiyle evlenmeyi bazı bazı ciddiyetle düşündüğüm biricik kadın katibem ve muarririm Velda’dır.’ Yazının başında belirttiğimiz gibi, 1950’lerde yayınevleri orijinal Mayk Hammer maceralarının yakaladığı başarı üzerine yerli yazarları sahte Mayk Hammer romanları yazmaya teşvik etmişlerdi. Bu süreçte, orijinal maceraların çevirmeni Kemal Tahir’in de Çağlayan Yayınevi’nden çıkan dört adet sahte Mayk Hammer macerası yazdığını görüyoruz: ’Derini Yüzeceğim’ (1954, seri no: 27), ’Ecel Saati’(1955, seri no: 31), ’Kara Nara’ (1955, seri no: 35), ’Kıran Kırana’ (1955, seri no: 44), (Bu dönemde Türkiye’de diğer yazarlar tarafından kaleme alınmış sahte Mike Hammer maceralarının bir listesi için bkz. Erol Üyepazarcı, ’Yumruklarıyla Sevişen, Dudaklarıyla Döğüşen (Polis) Hafiyesi Mike Hammer yahut Kemal Tahir, Afif Yesari ve Diğerlerinin Yerli Mayk Hammerleri’, Müteferrika, Güz 1999, sayı 16, s.3-22.). Orijinal maceraları çevirirken ’Çeviren: F.M. İkinci’ ibaresini kullanan Kemal Tahir, kendi yazdığı Mayk Hammer maceralarında ’Yazan: F.M. İkinci’ ibaresini kullanarak bu kitapları bir bakıma sahipleniyor. Zaten Kemal Tahir’in başka polisiyeler yazdığını da biliyoruz (örn. ’Merhaba Sam Krasmer’). Bildiğimiz bir diğer gerçek de, Nâzım Hikmet’le beraber bir ’zabıta romanları dizisi’ için -yarım kalmış- bazı hazırlıklar yaptıkları.


Sevimli kabadayı


Kemal Tahir’in bizzat yazdığı ilk Mayk Hammer macerası olan ’Derini Yüzeceğim’, Mayk’ın, bir komploya kurban gidip cinayetle suçlanan eski bir dostunu kurtarmasının hikayesi. Bir ’saat sırrı’ etrafında dönen, çeteler arası çekişmeler ve polis-mafya ilişkisini de kurcalayan ’Ecel Saati’, süpriz sonlu bir macera. ’Kara Nara’, bu lakapla bilinen Valter’in Mayk Hammer’in yardımıyla kızını kadın tacirlerinin elinden kurtarmasını konu ediniyor. Son olarak, ’Kıran Kırana’da askerlik arkadaşının intikamını alan Mayk Hammer, bir yandan da bize Şikago’da gangsterliğin doğuş hikayesini anlatıyor. Bu romanlarda Kemal Tahir’in genel olarak orijinal maceralardaki havaya sadık kaldığı, ancak çizdiği Mayk Hammer karakterinin orijinaline göre belki biraz daha sevimli olduğu söylenebilir. İsterseniz, Kemal Tahir’in kaleminden bir Mayk Hammer tarifi alalım:- Size beni nasıl tarif ettilerdi bakalım?- Kabadayı bir hali vardır dediler, cakalıdır dediler. Ayrıca hoş erkektir dediler.- Yakışıklı demediler mi?- Demediler. Yalan söylemeye lüzum görmedikleri anlaşılıyor. Yakışıklı sayılmazsınız. Hatta insan içyüzünüzü bilmese ’mendeburun biri’ deyip geçer.- İçyüzüm neyin nesi imiş canımın içi?- Sert erkekmişsiniz. Gözünü budaktan sakınmaz bir herif, dediler. Elektrik süratiyle silah çeker, elektrik süratiyle kurşunu insanın karnına yapıştırırmışsınız.Orijinal hikayelerdeki Mike Hammer gibi, Kemal Tahir’in Mayk Hammer’ı da sağlıksız beslenmeye (jambonlu sandviç ve iki duble bira), viskileri duble duble yuvarlamaya (’Pirimiz Şerlok Holmes da afyonkeşti!’) ve kaba saba konuşmaya (’Acele tıkındım.’) devam ediyor. Aslında, Kemal Tahir’in çevirdiği ve kendi yazdığı Mayk Hammer maceralarında kullandığı dil, bir yandan karakterin özelliklerini ve orijinal romanın havasını yansıtırken, bir yandan da dönemin Türkiye’sinde yadırganmayabilen ama bugünden bakınca bizi şaşırtan bazı ifadeler de içeriyor. Örneğin, çoğu İngilizce olan yabancı isimler okundukları gibi (Corc, Lüçiyana, Şarlot, Mayk, Con, Nevyork, Şikago) yazılmış. Bir hizmetçiden ’zenci karısı’ şeklinde bahseden Mayk Hammer, bir cümlede söze ’kadınların pek hoş bulduklarını bildiğim sırıtışımla’ diye başlarken, güzel ve zarif bir hanımefendi olarak çizilen bir roman kişisi sözünü ’Katili er geç geberteceğinizden eminim,’ diyerek bitiriyor. Orijinal maceralarla, Kemal Tahir’in Mayk Hammer’ının maceraları arasındaki bir diğer devamlılık noktası, ölümle burun buruna geldiğinde ’Velda!’ diye sayıklasa da, çapkın hafiyenin kadınlarla arasının pek bozulmadığı gerçeği. Zira ortalık dayanılmaz güzellikte ‘femme fatale’lerden, ’yanık zenci şarkıları’ söyleyen afetlerden, gözlerinde pervasızlık ve ihtiras taşıyan kıvrak vücutlu kadınlardan geçilmiyor. Boğazı kesilmiş bir gangesterin cesedinin bulunduğu bir odada vuku bulan bir sevişme sahnesi bile eksik değil. Daha da ilginci, bu maceralardan birinde (’Kara Nara’, s. 56) Kemal Tahir’in Mayk Hammer hikayelerindeki kadınların neden hep nefes kesecek kadar güzel olduklarına dair bir açıklamaya girişmesi! (’Pek de kat’i olmamakla beraber şu kanaate geldim: Ancak güzel kadınların karıştığı maceralar anlatılmağa değer oluyorlar.’). Ancak, Kemal Tahir’in yazdığı Mayk Hammer macerlarının kanımca gerçek ’alamet-i farikası’ yazarın dünya görüşünün ve politik eğilimlerinin bu maceralara sızması. Zaman zaman ABD’deki vahşi kapitalizmi ve ‘kurt kanunu’nu eleştirmekten geri durmayan yazar, dönem itibariyle bazen konulara bir yan tema olarak dahil olabilen İkinci Dünya Savaşı vesilesiyle, genel olarak savaşa ilişkin görüşlerini ve özelde de Nazilerin acımasızlıklarına ilişkin bazı değinmeleri hikayelerine yediriyor. Örneğin, ’Kıran Kırana’da uzun süre savaşmak zorunda kalan askerlerin psikolojileri nezdinde savaş karşıtı fikirlerini vurgularken, ’Derini Yüzeceğim’e bir Nazi doktoruna atfen tüyler ürpertici bir işkence sahnesi ekliyor. Hatta orijinal hikayelerin özüne ters düşmek pahasına, daha kendi yazdığı ilk Mayk Hammer macerasında bireysel başkaldırının çözüm olamayacağı mesajını vermekte tereddüt etmiyor.

No comments: