Wednesday 5 January 2011

Harry Potter - Expecto Patronum




(Özlem Öz, Altyazı Korku Yıllığı 2012) 13 Temmuz 2011 Harry Potter severler için önemli bir gündü. Bazılarımız günler öncesinden biletlerimizi almak için kuyruktaydık. (Bilet sırası biraz hüzünlüydü gerçi; film için belirlenen yaş sınırı 13?? olunca, “Birinciyi izledim, devamını niye izleyemiyorum?”, diye isyan eden, hatta ağlayan ufaklıklar vardı sırada çünkü.) Dile kolay, neredeyse 10 yıldır keyifle takip ettiğimiz bir hayal evreni “büyük final”ini yapacaktı, heyecanlıydık. Son kitabı zaten okumuş olanlar, acaba filme nasıl aktarmışlar hikayeyi diye merak ediyorlardı; bazılarımız ise (benim gibi!) son kitabı yarısında (tam olarak Harry Potter ve Ölüm Yadigarları 1 filminin kaldığı yerde) bırakıp, finali filmden öğrenmeyi tercih etmişlerdi, seyir zevkini kaybetmemek için. Harry Potter ve Ölüm Yadigarları 2 filmi, ilkinin kaldığı yerden devamla, kahramanlarımız Harry, Hermione ve Ron’un, Voldemort’un ölümsüzlük sırrı hortkuluklardan geri kalanların peşine düşmeleriyle açılıyor. Voldemort’un üçlümüzün sırrını çözdüklerini anlamasıyla daha da heyecanlı bir hale bürünen hortkuluk avının peşinde, Harry Potter evrenindeki “tanıdıklarımızın” maceralarını iki saati aşkın bir süre ilgiyle izliyoruz. Son ana kadar Harry’nin kendisinin de bilmediği ve Snape’in (Snape, internet sitelerinde en sevilen Harry Potter karakterleri arasında yer alıyor, hatta pek çoğunda birinci!) gözyaşından damıtılan hatırasını izleyince öğrenebildiği gerçeğin, yani yedinci hortkuluğun ne olduğunun anlaşılmasıyla beraber, hikayede hüznün doruğuna erişiliyor. Ancak, zor anlarda dahi, ne yapmamız gerektiğini söylemeyip kendimiz görelim ve karar verelim isteyen, yarı Tanrıvari karakterlerin bu hikayedeki temsilcisi Dumbledore ile Harry’nin bir araf/hayal diyarında (Harry’nin deyimiyle King’s Cross’a benziyor!) karşılaşması sahnesinde yakalanan başarı, filmin finalinde tekrarlanamıyor. Kitabın finalindeki şahane Harry Potter-Voldemort düellosu ve diyaloğunun filmde hakkının verildiğini söylemek zor; hal böyle olunca kitabın finalindeki etkileyici hava da filmde ıskalanmış oluyor. Finalin finali diyebileceğimiz bölümün filme aktarımı ise, en hafif deyimle “müsameremsi” kalmış; tek iyi yanı, iki saati aşkın bir süre oldukça gerilmiş olan izleyicileri epey güldürmesi! Harry Potter kitapları ve filmleri üzerine çok yazıldı, çizildi. Hatta serinin Marxist okumaları bile yapıldı (Re-reading Harry Potter, S. Gupta, 2003). Harry Potter ve Felsefe Taşı’ndan bugüne Harry ve arkadaşları neredeyse gözlerimizin önünde büyüdüler. Aslında, her ne kadar bir diğer “iyilikle kötülüğün destansı savaşı” hikayesi gibi görünse de, Harry Potter’ın en az bu ana tema kadar düşündürücü ve zengin yan temalarından biriydi büyüme hikayesi. Korkutan ve cezalandıran yanlarıyla neredeyse bir baba figürüne dönüşen Voldemort’a isyan ve ismini korkmadan söyleyebilmek bir yana, kehanetin öngördüğü üzere, onun eşiti olduğunu vurgularcasına, ona Tom ya da Riddle diyebilmek, her şey bir yana Harry’in artık büyüdüğünün de bir ispatı gibiydi çünkü. Uzun lafın kısası, 2011 yaklaşık 10 yıldır devam eden Harry Potter masalının beyaz perdedeki son yılı olarak da anılacak. J.K. Rowling, Harry-Ginny ve Hermione-Ron ikililerinin masum-tatlı aşk hikayelerini, “iyiler” cephesindeki büyüklü küçüklü herkesin dostluk ve fedakarlıklarını, büyücülerin günlük işlerini yapan, onlara hizmet ve itaat eden elfleri örgütlemeye çalışan Hermione’nin çırpınışlarını, aşırı (!) hayvansever tatlı Hagrid’i, Hogwarts yıkılırken, bu zor an için saklanmış bir büyüyü yapıp “Bu büyüyü hep kullanmak istemişimdir” diye mutlu olabilen Professor McGonagall’ı, ruh emici ölüm yiyicileri, yılanların diliyle konuşabilenleri, patronusları, baykuşlu postaları ve daha sayamadığımız nicelerini içeren koskoca bir dünya kurdu, hediye etti bize. Bu büyülü dünyayı hep hatırlayacağız. Herkesin favori Harry Potter kitapları, filmleri var. Bana göre, Azkaban Tutsağı ve Melez Prens en güzelleri. Filmlerin yapımcısı Warner Bros. tüm filmlerin ayrıntılı kurgu ve kamera arkası bilgilerinin de bulunduğu bir DVD setini 2012’de piyasaya sürmeye hazırlanıyormuş. Bakalım bu DVD seti Potter diyarında yeni keşiflere çıkmamıza vesile olabilecek mi?